Asgari Kurumlar Vergisi
Ekonomik zorlukların giderek derinleştiği bu dönemde, vergi mükelleflerini yakından ilgilendiren yeni bir uygulama devreye girdi: Asgari Kurumlar Vergisi. Vergi düzenlemelerine aşina olanların dikkatini çeken bu yeni sistem, Kurumlar Vergisi Kanunu'na eklenen 32/C maddesiyle birlikte hayata geçirildi. Ancak işin detaylarına inince, bu verginin özellikle bazı sektörlerde nasıl yankı bulacağı tartışmaya açık.
Öncelikle, yeni uygulama kapsamında artık bir şirketin kazancı üzerinden hesaplanan vergi, çeşitli indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarın en az %10'u kadar olacak. Yani, her ne kadar bir şirket çeşitli avantajlardan faydalansa da, asgari bir vergi yükü sırtlanacak. Ancak yeni kurulan şirketler için iyi haber şu ki, faaliyete ilk defa başlayanlar için bu asgari vergi, üç hesap dönemi boyunca uygulanmayacak. Bu noktada, birleşme, devir ya da tür değişikliği gibi işlemler "ilk başlama" olarak kabul edilmeyecek. Yani bu yollara başvurup, asgari vergiden kaçınmak pek mümkün değil.
2025 ve Sonrası: Kimler Muaf, Kimler Değil?
Asgari Kurumlar Vergisi, 2025 yılı ve sonrasındaki kazançlar için geçerli olacak. Örneğin, 2024 yılında kurulmuş bir şirket, 2025 ve 2026’daki kazançları için bu vergiden muaf olacak. Geçici vergi dönemlerinde de bu uygulama devam edecek, ancak zarar eden işletmeler asgari vergi ödemeyecek. Yani, işini zararına yürütenler için burada bir avantaj var gibi görünse de, bu işin doğası gereği tartışmaya açık.
Karmaşık Gelir Kalemleri ve Çifte Vergilendirme
Yeni vergi düzenlemesi, TFRS ile vergi kanunları arasındaki farkları da göz önünde bulunduruyor. Örneğin, kıdem tazminatı karşılığı, örtülü sermayede borç alan kurum nezdinde oluşan kur farkları gibi bazı fiktif gelirler dikkate alınacak. Ancak, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarıyla Türkiye'nin vergi alma hakkı olmayan kazançlar bu kapsamın dışında kalacak. Yani yurtdışından gelen bazı kazançlar bu asgari verginin dışında tutulacak. Örneğin, %10 ve üzeri vergi yükü taşıyan yurt dışı kazançlar, asgari vergiye tabi olmayacak.
Vergiye Uyum ve İndirimler
Vergiye uyum sağlayan şirketler için iyi bir haber de var: %5 vergi indirimi, bu asgari Kurumlar Vergisi’nden düşülebilecek. Ayrıca, 2 Ağustos 2024'ten önce alınmış yatırım teşvik belgeleri kapsamında elde edilen yatırıma katkı tutarları da bu vergiden indirilebilecek. Ancak dikkat edilmesi gereken bir detay var: Geçmiş yıl zararları, asgari vergi hesabında kurumlar vergisi matrahından düşülmeyecek. Bu ifade biraz kafa karıştırıcı olabilir. Tebliğin dili öylesine karmaşık ki, sanki tebliği kaleme alanlar bile ne yazdıklarını anlamakta zorlanıyor! Geçmiş yıl zararları düşülmeden mi vergi hesaplanacak, yoksa farklı bir yöntem mi uygulanacak? Bunu tebliği bir kez daha okumakta fayda var.
Hangi İstisnalar Geçerli?
Son olarak, hangi indirim ve istisnaların bu asgari vergiden düşülebileceğine bakalım:
İştirak kazançları istisnası,
Emisyon prim kazançları,
Yatırım fonu ve ortaklık kazançları,
Risturn kazançları,
Sat-kirala işlemleri kazançları,
Varlık kiralama şirketlerinin kazançları,
Türk uluslararası gemi siciline kayıtlı gemi kazançları,
Serbest bölgelerin yurt dışı satış kazançları,
Teknopark kazançları istisnaları...
Ancak bu liste burada bitmiyor. Yatırım teşvikleri ve çeşitli fonlar da indirilebilecek. Bununla birlikte, geçmiş yıl zararlarının bu listeye dâhil edilmemesi, vergi adaleti açısından oldukça tartışmalı bir nokta. Zira geçmiş yıl zararlarımız olsa dahi, Asgari Kurumlar Vergisi ile daha yüksek tutarlarla karşılaşmak, vergi adaletiyle pek bağdaştırılamaz.
Özetle, bu yeni vergi düzenlemesi birçok işletme için ciddi sonuçlar doğurabilir. Tebliğin diline hâkim olmak, bu süreci daha az sancılı atlatmanın ilk adımı gibi görünüyor. Vergi mükelleflerinin bu uygulamaya hazırlıklı olması şart.
Mahir NAZLIER
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir